Başta gribal enfeksiyonlar olmak üzere mevsim geçişlerinde artan ve kolayca bulaşan hastalıklardan korunmanın yolu, mikroplara karşı adeta kalkan görevi üstlenen bağışıklık sistemimizi güçlendirmek. Bağışıklık sisteminin güçlenmesi için olmazsa olmaz kurallar ise: çocuğumuzun aşılarını eksiksiz olarak yaptırmak, beslenmesinin yeterli ve dengeli olduğundan emin olmak, uyku düzenine önem vermek, sağlıklı çevre koşullarını sağlamak.
Bağışıklık Sistemini Güçlendirmek İçin Neler Yapılmalı?
Yaşamın ilk yılında bebeğin anne sütü ile beslenmesini sağlamak, daha sonrasında sağlıklı ve dengeli beslenmek. Bağışıklık sistemini güçlendiren etkiye sahip besinleri soframızdan eksik etmemek de çok önemli.
Çocukların okula başlamadan önce ciddi bulaşıcı hastalıklardan korunması için Difteri-boğmaca-tetanoz-çocuk felci, hepatit A, hepatit B, kızamık-kızamıkçık-kabakulak, su çiçeği, pnomokok, menenjit aşıları tamamlanmış olmalıdır.
Risk taşıyan kişilerin (6-59 ay arası tüm çocuklar, 50 yaş üstü tüm erişkinler, Kronik akciğer, kalp, böbrek hastalığı olanlar) İnfluenzaya karşı eylül-ekim aylarında aşılanması önerilmektedir.
Yeterince uyuyarak dinlenmek hastalıklardan korunmak ya da hafif geçirmek için fayda sağlar. Çocukların özellikle okula gittiği dönemlerde sabah rahatlıkla ve dinlenmiş şekilde uyanabileceği şekilde erken yatması okul başarısının yanısıra bağışıklık sistemi için gereklidir.
Hastalıklardan korunabilmek için sağlıklı çevresel koşulları sağlamak da önemli.
Bağışıklığı Arttıran Vitamin Veya İlaçları Öneriyor Musunuz?
- Eczane ve marketlerde bağışıklık sistemini güçlendirdiği öne sürülen çeşitli bitki-vitamin takviyesi gibi ürünleri bulmak mümkün. Yapılan çalışmalar bu tip takviyelerin birçoğunun hastalık sıklığı ve şiddeti üzerine belirgin bir etkisi olmadığını gösteriyor. Bunlar arasında C vitamini ve çinkonun bağışıklığı bir miktar desteklediğine dair veriler mevcut. En iyisi çocuğumuza bu desteği doğal besinler aracılığı ile vermeye çalışmak.
Çocukların Bağışıklık Sistemini Güçlendirmeye Yarayan Özel Besinler Var Mıdır?
- Vücudun doğal direncini arttırmak için alınabilecek en kolay önlem Taze meyve ve sebze tüketmek. Sebze, meyveyi yeterli miktarlarda yiyen insanlarda içerdikleri C vitamini, karoten, likopen, antioksidanlar, lifler sayesinde hem bağışıklık sistemi daha kuvvetlidir, hem de kalp-damar hastalıkları daha az görülür.
- C vitamini içeren besinlerin düzenli tüketilmesi hastalıklardan korunmamıza yardımcıdır. Turunçgiller özellikle portakal, mandalina ve diğer taze meyveler C vitamininden zengindir.
- Havuç, bal kabağı, domates, greyfurt, karpuz, şeftali gibi sarı-turuncu-kırmızı renkli meyve ve sebzeler karoten ve likopen denilen pigmentleri içerirler, bunlar vücutta hem A vitaminine dönüşerek hem de antioksidan etkileri ile bağışıklığı güçlendirirler.
- Ceviz, badem gibi kuruyemişler, et, balık, yumurta gibi hayvansal gıdalar, deniz ürünleri, bağışıklığı destekleyen çinko bakımından zengin besinlerdir.
- Omega 3: balık ve deniz ürünleri ile alınan yağlar, hem kalp damar sağlığı açısından faydalarının yanısıra enfeksiyonların yarattığı yangısal reaksiyonları engellerler. Çocuklarımızın en az haftada 2 kez balık yemesini desteklemeliyiz.
- Sarımsak; yapılan bilimsel çalışmalar; içerdiği organosülfür bileşiklerin toksinlerle savaştığı kanser ve kardiyovasküler hastalıklar gibi birçok hastalıkta önleyici etkisi olduğunu gösteriyor. hem antibakteriyel hem de anti viral etki gösteriyor ve soğuk algınlığı, nezle ile girip gibi bu mevsim en sık görülen hastalıklara karşı koruyucu etki gösteriyor. Maksimum fayda sağlamak için sarımsağın ezerek ve çiğ olarak yenmesi önerilir.
- Ayrıca hastalık dönemlerinde çocuğunuza ıhlamur, zencefil, bal, limon, elma çayı gibi bitki çayları hazırlayarak hem boğazındaki tahrişin azalmasına yardımcı olabilir, hem de sıvı alımını destekleyebilirsiniz.
Hastalıklardan Korunmak İçin Çevresel Anlamda Nelere Dikkat Edilmeli?
- Açık havada daha çok zaman geçirmeliyiz. Havaların serinlemesi ile beraber, açık havada üşüme ve soğuk alma korkusu ile geçirilen zaman azalıyor. Kapalı, kalabalık alanlarda geçirilen vakit arttıkça hastalıkların bulaşması da kolaylaşıyor. Kış aylarında çocuklarımızla vakit geçirmek için kalabalık alışveriş merkezi veya temizliği güvenilir olmayan kapalı oyun alanları yerine mümkün olduğu kadar temiz hava alabileceği yerleri seçmeliyiz.
- Sigara dumanına dikkat! Sigara dumanına aktif veya pasif olarak maruz kalınması durumunda enfeksiyonlara yatkınlık artar. Sigara dumanı solunum yolunu örten dokuların bütünlüğünü bozar, solunum yollarını süpürerek temizleme görevi olan silia adı verilen tüycükler sigara dumanından zarar görerek bu fonksiyonu yerine getiremez ve hastalığa daha duyarlı hale gelir. Açık alanlarda dahi sigara dumanına maruz kalmak çocuğumuzun daha kolay hastalanmasına neden olur.
- Genel hijyen kurallarını uygulayalım ve öğretelim.Yemeklerden önce ve sonra tuvaletten önce ve sonra el yıkama konusunda çocuklar eğitilmelidir. Öksürme ve hapşırma sonrası ellerin su ve sabunla iyice yıkanması veya alkol içeren el dezenfektanlarının kullanması. Hasta kişilerle temas durumunda maske kullanılması. Hasta kişilerin bulunduğu ortamın sık sık havalandırılması gereklidir. Kapıkolu, masa, bardak gibi yüzeylerde bazı virüsler 2-8 saat canlı kalabilir. Bu yüzeylerin sık sık temizlenmesi bulaşma riskini de en aza indirecektir.Hasta çocukların iyileşene kadar okula gönderilmemesi enfeksiyonun yayılmasını engellemek için önemlidir.